Yaz Ayları İçin Sürükleyici Dünya Edebiyatı Seçkisi

Editörlerimizin yaz ayları için farklı kıtalardan gelen yapıtlarla hazırladığı sürükleyici seçkide Suriye’den çıkan en önemli yazarlardan Rafik Schami’nin Kardinalin Gizli Misyonu; Hırvat asıllı yazar Sara Nović’in ilk romanı Savaştaki Kız; Ali Muhammed-i Efgani imzalı İran edebiyat klasiği Ahu Hanım’ın Kocası ve Japonya’nın ünlü kalemi Natsuki Ikezawa’nın Ağabeyine Çiçek Taşıyan Kız adlı romanları yer alıyor.

Suriye’de henüz barış hâkim. İtalya’nın Şam Büyükelçiliği’ne zeytinyağıyla dolu bir fıçı getiriliyor, fıçının içinde bir kardinalin cesedi var. Vaka komiser Barudi’ye veriliyor; Roma’dan ona yardım etmesi için gönderilen meslektaşı Mancini arkadaşı oluyor. Kardinal hangi gizli misyondaydı? Kardinal, kendisini İsa’ya dayandıran Müslüman Dağ Azizi ile nasıl bir ilişki içerisindeydi? İki komiser soruşturmalar sırasında silahlı İslamcıların eline düşüyor. Rafik Schami’nin yeni romanı inanış, aşk, batıl inanç ve cinayeti anlatırken bizi Suriye toplumunun derin çatışmalarına ve dürüst bir komiserin mesleki akıbetinin ve aşkının içine sürüklüyor.

1991 yılının yazında Zagreb’de büyümekte olan Ana, kaygısız bir kızdır. En iyi arkadaşıyla sokaklarda koşar, küçük kız kardeşinin bakımına yardım eder ve babasına tapar. Ama İç Savaş patlak verdiğinde, futbol maçları ve okul derslerinin yerine, keskin nişancıların açtığı ateşler ve hava saldırısı tatbikatları geçer… Boşnak-Hırvat çatışmalarının tüm o barbarlığı içinde Ana, soykırım ve çocuk askerler dünyasında kaybolur. Hayatta kalmak için tek şansı, cesaret isteyen Amerika’ya kaçma planıdır. On yıl sonra, iki ülkeye de ait olmakta zorlanan genç bir kadın olarak Hırvatistan’a döner, geçmişinin travmalarıyla yüzleşmek ve bir zamanlar evi olan bu yeri yeniden keşfetmek zorundadır…

İran edebiyatının klasiklerindendir. Ali Muhammed-i Efgânî’nin cezaevinde yazdığı Ahu Hanım’ın Kocası kısa sürede geniş okur kitlelerinde ilgi gördü ve eleştirmenler tarafından, İran edebiyatının en iyi eserleri arasında sayıldı.

Ağabeyine Çiçek Taşıyan Kız, 1980’lerin başında, Paris’te çevirmen ve koordinatör olarak çalışan Kaoru adlı genç kızın, Endonezya’daki Bali Adası’nda, uydurma suçlamalarla uyuşturucu kaçakçılığından tutuklanan ve idamla yargılanan ressam ağabeyi Tetsuro’yu kurtarma çabalarını anlatır. Roman, Dostoyevski’nin Suç ve Ceza (1866), Franz Kafka’nın Dava (1925) ve Albert Camus’nün Yabancı (1942) eserlerinde olduğu gibi içsel ve dışsal mahkemelerin iç içe geçtiği çok katmanlı bir kurguya dayanır. Tetsuro’nun yargılandığı mahkeme sürecine koşut olarak ilerleyen diğer iki “içsel mahkeme”de Tetsuro ve Kaoru kendi geçmişleri, sanat anlayışları ve dünya görüşleriyle keskin bir hesaplaşmaya girişirler.

0