Marksizm ve Dil Felsefesi

189,00

Marksizm ve Dil Felsefesi düşünce tarihinin çığır açan yapıtlarından biridir. Hem Marksist düşünce içinde hem de dilbilimde vazgeçilmez bir köşe taşıdır. Marx’a göre, insanlar tarihlerini kendileri yapar, ama canlarının istediği

Barkod: 9789755392202 Dizi: İnceleme

Stokta

Açıklama

Marksizm ve Dil Felsefesi düşünce tarihinin çığır açan yapıtlarından biridir. Hem Marksist düşünce içinde hem de dilbilimde vazgeçilmez bir köşe taşıdır. Marx’a göre, insanlar tarihlerini kendileri yapar, ama canlarının istediği gibi, kendi seçtikleri koşullarda değil; doğrudan karşılarına çıkan, verili olan ve geçmişten devralınan koşullarda yaparlar. “Geçmiş tüm kuşakların geleneği, yaşayanların hayat’na bir kâbus gibi çöker” saptamasını dilde temellendiren Voloshinov’dur. Yazara göre, dili de insanlar yapar ama yine, canlar’ istediği gibi değil, verili şartlar içinde yaparlar. insanlar dili kullanırken, dil de insanları kullanır ya da biçimlendirir. Düşünceyi ve insanı bütünün içinde eritmeyi hedefleyen bir dönemde yazılan bu kitap, dilbilimin yanı sıra edebiyat, psikoloji, antropoloji gibi alanlarda da büyük etkiler yaratmıştır. Yazar amacını “Marksist düşünüşün, dili bir araşt’rma nesnesi olarak aldığında girmesi gereken temel doğrultuları tayin etmek ve dilbilimin somut sorunlarına eğilirken yaslanması gereken metodolojinin tarif edilmesi” şeklinde tanımlıyor. Voloshinov “sözcük ideolojinin taşıyıcısı, ideoloji de bir üstyapı kurumudur ama göstergebilimsel topluluk ile toplumsal sınıflar örtüşmez” diyerek bir yandan dili şematik bir biçimde üstyapı kurumu olarak gören ve dilin sınıf mücadelesi açısından birleştirici, türdeş olduğunu söyleyenlere karşı çıkıyor. Diğer yandan da dili ideal bir soyut nesneye dönüştüren, eşsüremli ve türdeş bir sistem olarak ele alan, sözü bireysel olduğu için inceleme alanı dışında bırakan Saussure ekolüne de karşı çıkıyor. Ona göre, sözcükler sözlüklere tıkılamayacak kadar canlı varlıklardır: bir diyalog içinde hayat bulurlar. Kendi dışında bir şeyleri temsil, tarif ya da ikame eden şey göstergedir. Bir göstergenin anlaşılması, kavranan gösterge ile zaten bilinen başka birtakım göstergeler arasındaki bir ilişkiden türer. Anlamı yaratan diyalogdur.Marksizm ve Dil Felsefesi‘nde, “söz içinde söz, söz hakk’nda söz” diye tanımlanan dolaylı anlatımın, yani Öteki’nin sözünün edebiyat eserlerinde incelenme yönteminin temellendirilmesi, yankısı bugüne kadar uzanan gerçek bir devrime yol açmıştır… Dilbilimcilere… dil bilinci edinmek isteyenlere… bilinç-dil ilişkisi üzerine kafa yoranlara… Öteki olarak kahramanın sözünü bize aktaran yazarların peşine düşen edebiyatseverlere, eleştirmenlere… farklı bir sol tahayyül arayışının zorluklarına katlanmak isteyenlere…

“Kitap da yazarı da olağandışı, zaten bu kitabın açık düşünceli bir okuru en çok şaşırtacak yanı içeriğinin yeniliği ve özgünlüğüdür. Bu eser, dilbilim alanında son yıllarda gerçekleştirilen buluşları önceler ve hatta günümüzdeki göstergebilim araştırmalarını aşarak büyük önem taşıyan yeni araştırma konuları, yeni uğraşlar sunar.”Roman Jakobson

Künye

Yayın No

323

Dizi

Dizi No

166

Yazar

Orijinal Adı

Marxism and The Philosophy of Language

Çevirmen

Yayıma Hazırlayan

Son Okuma

Yazar

Valentin Nikolaevich Voloshinov

(D.1895-Ö.1936) Dilbilimci ve amatör müzisyen. 1920’lerde SSCB’de Mikhail Bakhtin’in (1895-1975) çalışmalarını merkez alarak gelişen ve Bakhtin Çevresi olarak anılan düşünce okulunun önemli üyelerinden biridir. Bu aydın topluluğunun diğer üyeleri arasında Almanya’da Kant üzerine çalışmalar yapmış olan Matvei Istoviç Kagan (1889-1937) ile gazeteci Pavel Nikolayeviç Medvedev (1891-1938) de vardı. Bakhtin Çevresi’nin toplantıları 1918’de Nevei ve Vitebsk’te başlar. 1924’te Leningrad’a taşınır. Toplantılarda Sovyet devriminin Stalin diktatörlüğüne doğru yozlaşmasının gündeme getirdiği toplumsal ve kültürel konular felsefi bağlamda ele alınıyordu. Üyelerin çalışmaları toplumsal yaşamı anlamlandıran gösterge sistemleri, özellikle de sanatsal yaratı ve dil konuları üzerinde yoğunlaşıyordu. Bu çalışmalar akademik felsefeyle sınırlı kalmadı; topluluk üyeleri özellikle Vitebsk’te, Maleviç ve Chagall gibi avangart sanatçıların da katılımıyla birçok radikal kültür etkinliği içinde yer aldılar. Petrograd Üniversitesi’nde hukuk okumuş olan Medvedev, Vitebsk Proteler Üniversitesi’nin rektörü olduktan sonra Iskusstve (Sanat) adlı bir dergi çıkarmaya başladı ve Voloshinov bu dergi için birçok makale yazdı. 1928 sonrasında Sovyetler Birliği’nde Ortodoks olmayan görüşleri savunan aydınların durumunun iyice zorlaşması ve 1929’da üyelerinin birçoğunun tutuklanması Bakhtin Çevresi’nin dağılmasına yol açtı. Voloshinov 1928 sonundan 1934’e kadar Leningrad’da Herzen Pedagoji Enstitüsü’nde çalıştı. 1934’te tüberküloza yakalandıktan iki yıl sonra, Ernst Cassirer’in The Philosophy of Symbolic Forms (Sembolik Formlar Felsefesi) adlı kitabının çevirisini bitiremeden, bir sanatoryumda öldü.

0