Açıklama
Günceldir. Hepimiz biliriz. Cevaplanmayan veya cevaplanamayacak sorular her zaman sorulur. Küçücük yumurcaklar da anne ve babalarına cevaplayamayacakları ya da cevaplamak istemedikleri sorular sorarlar: “Annemle karşılaşmasan ne olurdu?” “Oğlan olamaz mıydım?” “Büyükbabam şimdi nerede?” Biz yetişkinleri hayrete düşüren, şaşırıp kaldığımız sorular… İlginç bir sohbetin başlangıcı olacak sorular cevaplanmaz çoklukla, şakayla karışık geçiştirilir. Normal görünse de bir şans kaybıdır cevaplamamak. Bu sorular üzerinde “biz” yetişkinler düşünmek zorundayızdır yazara göre. Felsefeye sıçrama tahtasıdır onlar. Felsefenin yaşamımızın hangi sorularıyla uğraştığını somut yaşamdan canlı örneklerle sergiler Wolfram Eilenberger.