Açıklama
John Fowles’un Günce‘sinin 1965-1990 yıllarını kapsayan bu ikinci cilt, içtenliğin ortaya çıktığı sahne, yazarın doğru yahut adil olmasının gerekmediği bir arena denecek kadar gözünü budaktan sakınmayan bir dürüstlükle yazılmış ve yıllar boyu farklı birçok dönem gördüğünden, kaçınılmaz bir şekilde zamanın ve koşulların rengini almıştır. Yazma becerisinin kâğıda döküldüğü ve bilendiği bir müsvedde defteri; kitap, tiyatro ve film eleştirileri; seyahatname; itirafname; tutkulu bir doğaseverin notları. . . Bu Günce bunların hepsi birden. “Günlük, mantıklı benlik kadar, mantıksız benliğin de evidir; biriyken öteki olmanın aracıdır belki de.”
John Fowles, her şeyi sınayan ve merakını yitirmeyen bir günlük yazarı; hiçbir şeyi göründüğü gibi kabul etmek istemiyor ve yılmadan eşeliyor, sorguluyor. Onu kuşağının en yaratıcı romancılarından biri kılan da bu düşünsel açlık işte! Herkesçe benimsenen biçimleri yahut usulleri kabullenmeye razı gelmeyen, daima yeni şeyler arayan bir yazarın iç sesi.
Günce’nin ikinci cildi, on beş yıl önce Oxford’da başlayan bir anlatının devamı. Bu ciltte Büyücü ve Fransız Teğmenin Kadını filmlerinin yapımı gibi başarı anlarından ziyade bazı kriz anlarına karşılık verme ve yaşamındaki dönüm noktalarını, birtakım aksaklıkları ve zorlukları da kaydetme yolunda bir eğilimi var. Yeni bir önem kazanan günlük onun sadece daha zor zamanları anlamlandırmada kullandığı bir yardımcı değil, birincil edebi uğraşı haline geliyor. Çağımızın en özgün edebiyatçılarından birinin kendine yazdıkları. . .

