Açıklama
Elinizdeki kitap bilindik öyküye, yani Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıflamasıyla birlikte hâkimiyeti altındaki topraklarda yaşanan sarsıntılara daha
geniş bir ölçekle bakmamızı sağlıyor. On sekizinci yüzyıldan bu yana zayıflayan İslam uygarlıkları karşısında güçlenen Avrupa emperyalizminin ilk
rekabet alanı olarak öne çıkan Akdeniz, kitabın ana sahnesi. Yazarın diliyle bu Çalkantılı Deniz’deki aktörler de çeşitli etnik, dinsel, tarihi ve kültürel
bağlamlarıyla Avrupa emperyalizminin yayılmacı politikalarıyla yüzleşecek Doğu Akdeniz, Afrika ve Ortadoğu halkları. Eserin literatüre en büyük
katkısı da sadece devletler ve yöneticiler üzerinden değil halklar, kişiler, ekonomik, politik, etnik ve dini bağlar üzerinden de yaşanan gelişmeleri
anlamlandırma çabasıdır. Üstelik bir dolu ayrıntıyı ve gelişmeyi Avrupa emperyalizmine dair makro bir çerçeve içinde sunar.
Çalkantılı Deniz büyük ve kuvvetli bir uygarlığın yani Akdeniz İslam’ının ağır ağır Akdeniz’in kuzeyindeki toprakları işgal etmiş kavgacı devletlerin
nüfuzu ve hâkimiyeti altına girme öyküsünü anlatır. Bu öyküyle, Avrupa emperyalizmi hakkında meydan okuyan bir görüşü de beraberinde
sunmaktadır: On dokuzuncu yüzyılın başlarından yirminci yüzyılın başlarına dek emperyalizmin ve emperyalist güçler arası rekabetin tarihsel ve politik
açıdan en önemli alanına tanıklık etmiş yer Sahra-altı Afrika, Asya veya Pasifik değil Akdeniz ve hinterlantıydı. Dolayısıyla sonraki genişleme ve
paylaşma adımlarının ipuçları ve ilk adımları Akdeniz’de atıldı. Bu topraklarda yaşanan ve kitabın ayrıntılarıyla ele aldığı olaylar ve gelişmeler
emperyalizmin işleyiş şekline ve uğradığı dönüşümlere de ışık tutar.