Søren Kierkegaard

1813’te Kopenhag’da doğdu. 1855’te yine Kopenhag’da öldü. Annesini, ablalarını, iki ağabeyini daha yirmi birini bitirmeden kaybetti. Babası 1838’de öldüğünde geride Søren’e ve ağabeyine büyük bir servet bırakmıştı. Bu sayede Kierkegaard hayatını maddi sıkıntı çekmeden yazarak geçirdi, ama babasından kalan psikolojik mirasın çok daha önemli sonuçları oldu. Ortodoks Lutherciliğe çok bağlı olan babasının güçlü kişiliği ve dindarlığının derinlerinde yatan melankolisi tüm hayatı boyunca etkisini sürdürdü. 1841’de İroni Kavramı başlığını taşıyan doktora tezini verdikten iki yıl sonra pek çok kitap yayımladı. Bunların hemen hepsinde takma ad kullandı. Bir yandan resmi Kilise’ye, öbür yandan Hegel’e karşı olmak üzere iki cepheli bir polemiğe girişti. Amacı, inancın özü açısından öznel olduğunu ileri sürerek Hıristiyanlığı onu karikatürleştiren Hıristiyanlara karşı savunmaktı. Varoluşçuluğun kaynağını oluşturan ve kendi zamanında fazla tanınmayan felsefesi, kimi çağdaş düşünürleri, özellikle Heidegger’i, J.-P. Sartre’ı, K. Jaspers’i, K. Barth’ı derinden etkilemiştir. Başlıca yapıtları: Om Begrebet Ironi [1841; İroni Kavramı, Çev. Sıla Okur, Türkiye İş Bankası Kültür Yay., 2003]; Enten-Eller [1843]; Frygt og Baeven [1843; Korku ve Titreme, Çev. İbrahim Kapaklıkaya, Anka Yay., 2002]; Gjentagelsen [1843]; Philosophiske Smuler [1844; Felsefe Parçaları ya da Bir Parça Felsefe, Çev. Doğan Şahiner, Türkiye İş Bankası Kültür Yay., 2005]; Begrebet Angest [1844; Kaygı Kavramı, Çev. Türker Armaner, Türkiye İş Bankası Kültür Yay., 2003]; Stadier paa Livets vei [1845]; Sygdommen til Döden [1849; Ölümcül Hastalık Umutsuzluk, Çev. Mehmet Mukadder Yakupoğlu, Ayrıntı Yay., 1997]; Forførens Dagbog [Baştan Çıkarıcının Günlüğü, Çev. Süha Sertabiboğlu, Ayrıntı Yay., 1996].

Gösterilen sonuç sayısı: 2

0