Yeni Dünya

45,00

Ayın gayet az olan ışığı, kapı arasında duran kadının yüzüne vurmuş ve yarısını aydınlatmıştı. Her tarafım titremeye başladı. Karşımda kımıldamadan duran bu çehrenin bir ölüden farkı yoktu. Çukurdaki gözleri büsbütün

Barkod: 9786053144168 Dizi: Türkçe Klasik

Stokta

Açıklama

Ayın gayet az olan ışığı, kapı arasında duran kadının yüzüne vurmuş ve yarısını aydınlatmıştı. Her tarafım titremeye başladı. Karşımda kımıldamadan duran bu çehrenin bir ölüden farkı yoktu. Çukurdaki gözleri büsbütün kaybolmuş, dişsiz ağzının etrafındaki dudakları daha çok incelmiş ve buruşmuştu. Aklımdan derhal iki lirayı eline sıkıştırarak oradan kaçmak geçti. Kaçmak, her zamanki gibi, her şeyden kaçmak… Görmekten, duymaktan ve beraber ıstırap çekmekten kaçmak…(Isıtmak İçin)

Yeni Dünya, Sabahattin Ali’nin dördüncü öykü kitabıdır. Unutulan, görmezden gelinen insanların hayatlarının karanlıktan çıkartılarak görünür hale getirilmesi çabası Yeni Dünya‘da çok daha sert, sarsıcı bir şekilde ortaya konulur. Taşra kasabalarındaki gece hayatı içinde sefilleşen erkekler, düşkün bir yaşantı içindeyken bile insanca davranabilen kadınlar, dengesiz, halka yabancılaşmış aydınlar, kardeşlerine bakmanın sorumluluğu altında perişan olan çocuklar ve çocuğunu yaşatmak için umutsuzluk içinde kapıları aşındıran anneler sırayla sahne alırlar.

Gördüklerini herkesin görmesini isteyen Sabahattin Ali, insanları yakalarından tutup oraya, yoksul hayatların karanlığa çekildiği yerlere götürmek ister. O kadar güçlü bir şekilde yapar ki bunu, her bir öykü kişisi sorunları, tutkuları ve arzularıyla somut birer insan olarak gözümüzün önünde belirir, elle tutulur bir varlığa dönüşür.

Yeni Dünya‘da, “bütün teferruatıyla hayatı ihtiva eden” öyküler yer alıyor; özlemleri ve hayal kırıklıkları, bencillikleri ve cömertlikleri, iyicil ve kötücül yanlarıyla hayat içinde varolan insanların anlatıldığı öyküler…

Künye

Yayın No

1356

Dizi

Dizi No

19

Yazar

Orijinal Adı

Yeni Dünya

Yayıma Hazırlayan

Son Okuma

Yazar

Sabahattin Ali

25 Şubat 1907’de Bulgaristan’da doğdu. 1928’de Milli Eğitim Bakanlığı’nca açılan bir sınavı kazanarak dil öğrenmesi için Almanya’ya gönderildi. Almanca yeterlilik sınavını vererek Aydın Ortaokulu Almanca öğretmenliğine atandı. 1931 yılında bir ihbar sonucu, yıkıcı propaganda yaptığı gerekçesiyle tutuklandı. 1934 yılında ilk şiir kitabı Dağlar ve Rüzgâr’ı yayımladı. Bir taraftan Carl Ebert gibi Nazi zulmünden kaçan tiyatro yönetmenleriyle çalışırken diğer taraftan da ülke içindeki Nazi hayranı ırkçı milliyetçilerle kavgaya tutuştu. 1940 yılında, ideolojik içerikli bu kavgadan izler de barındıran İçimizdeki Şeytan romanını yayımladı. Yapıt, Turancıların büyük tepkisiyle karşılandı ve doğrudan yazarı hedef alan kampanyalara konu oldu. Ardı arkası kesilmeyen davalar, takip koşulları altında hayatını sürdürme zorluğu ve tekrar tutuklanma tehdidi yazarı yurtdışına çıkma kararı almaya itti. Pasaport talebinin reddedilmesi üzerine kaçak yollardan Bulgaristan’a geçmek isterken 1948’de Nisan ayının ilk günlerinde öldürüldü. Cesedi 16 Haziran günü, Kırklareli’ne bağlı Sazara köyü yakınlarında bir çoban tarafından bulundu. Ölümüyle ilgili sır perdesi aradan geçen yetmiş yıla rağmen aydınlatılamadı. Kitapları uzun yıllar yayımlanmadı.

0